add_action('wp_head', function(){echo '';}, 1); BT | Marina Scott https://www.marinascott-reiki.co.uk Reiki Practitioner / Master / Teacher Wed, 22 Jan 2025 22:10:27 +0000 en-GB hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.8 Bettilt Genel Seçimleri Beyannamemiz https://www.marinascott-reiki.co.uk/bettilt-genel-secimleri-beyannamemiz/ https://www.marinascott-reiki.co.uk/bettilt-genel-secimleri-beyannamemiz/#respond Tue, 21 Jan 2025 21:05:19 +0000 https://www.marinascott-reiki.co.uk/?p=4112 Bettilt Genel Seçimleri Beyannamemiz

Oda hapsi cezasında Subay, astsubay, Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurları, uzman jandarma ve uzman erbaşlar; Oda hapsi cezalarında; mümkün olduğu takdirde cezayı tek başlarına belirli bir hapis odasında geçirirler. Disiplin amiri tarafından cezanın fasılalarla çektirilmesi de kararlaştırılabilir. Ancak bu cezanın basit bir disiplin tecavüzü nedeniyle verildiği ve 28 gün boyunca kesintisiz ve tek başına infaz edildiği durumda insanlık dışı ve onur kırcı sayılma ihtimali bulunmaktadır. Oda hapsi cezası niteliği itibariyle insan onuruna aykırı olmasa dahi, süresi  bakımından insanlık dışı sayılması mümkündür. Askerliğin, temel hak ve hürriyetleri sınırlayabileceği bir durum da Anayasa’nın 137. Anayasa’ya göre kamu hizmeti görenlerin kanunsuz emirleri yerine getirmeleri yasaktır. Ancak askerî hizmetlerin görülmesi bakımından kanunla  buna istisnalar getirilebilir. Maddeleri gereği askerler aldıkları emirleri derhal ve mutlak surette yerine getirmekle yükümlüdürler. Verilen emrin yerine getirilmesinden dolayı sorumluluk emri verene aittir. Maddesine göre de, ast verilen emrin sınırlarını aşmadıkça veya suç amacı taşıdığını bilmediği sürece kanuna aykırı emirden dolayı sorumlu tutulamaz[501]. Ast açıkça suç teşkil etmeyen emri kanuna aykırı dahi olsa yerine getirmek mecburiyetindedir. Bu emir yaşam hakkın sona erdirecek bir eylemi gerektirse dahi sorumluluk emri yerine getirene değil emri verene ait olacaktır.

8 Aralık’ta bir İstanbul mahkemesi, Zaman medya grubunun 19 gazetecisinin tutukluluk hallerinin devamına ve üç reklam ve satış bölümü çalışanının serbest bırakılmasına karar verdi. PKK saldırıları, suikast yoluyla aynı zamanda siyasi kişileri de hedef aldı. 1 Temmuz’da PKK’ya bağlı Kadın Sivil Savunma Birimi, Diyarbakır’ın bir ilçesi olan Lice’de AKP ilçe başkan yardımcısı Orhan Mercan’ı gece saatlerinde kaçırdı ve Diyarbakır’daki evinin yakınlarında silahla vurarak öldürdü. 2 Temmuz’da PKK’ya bağlı Halk Savunma Gücü, Van’ın Özalp ilçesinde AKP ilçe başkan yardımcısı olan Aydın Ahi’yi gece saatlerinde kaçırdı ve evinin önünde öldürdü. Gülen hareketi ile ilişkili olmakla suçlanan yüzlerce işyerine hükümet tarafından el konulması ve söz edilen işyerlerinin kapatılması, müşteri bilgilerinin gizliliği konusunda belirsiz bir durum oluşturdu. Bazı istisnalar olmakla birlikte, cezaevi tesisleri genel olarak fiziksel koşullar bakımından pek çok yönüyle uluslararası standartları karşıladı. Özellikle de 2016 darbe girişimi sonrasında gerçekleşen geniş kapsamlı tutuklamaların ardından yaşanan aşırı kalabalık ve yeterli sağlık hizmetlerine erişim imkanının bulunmayışı sorun teşkil etmeye devam etti. Hükümet, özellikle Türkiye ve ötesinde terör eylemleri düzenleme olasılığıyla ülke içinde hareket eden IŞİD teröristlerinin girişlerini kısıtlamak amacıyla yıl boyunca Suriye ile olan sınırın kontrolünü sıkılaştırdı. Bu da bazı durumlarda Suriye’deki çatışmadan kaçanların Türkiye’ye insani erişimini sınırlayıcı bir etkiye sebep oldu. Türkiye, sadece acil tıbbi yardıma ihtiyaç duyanlara erişim hakkı sağladı. Sınırı geçmeye çalışan bazı Suriyeliler sınır geçişleri sırasında yaralandı ya da hayatını kaybetti (bk. Bölüm 2.d.). PKK, güvenlik güçlerine ve kimi zaman da sivillere yönelik ülke çapında düzenlediği saldırıları sürdürdü.

Onun laiklik anlayışının özündeki özgürlükçü tutumu birçok konuşmasına yansımıştır. Meselâ, “Türkiye Cumhuriyeti’nde her yetişkin dinini seçmekte serbest olduğu gibi belirli bir dinin merasimi de serbesttir. Düşünce ve düşünüşe karşı değiliz” şeklindeki açıklaması (Ecer, s. 134), Atatürk’ün dinî inanç ve ibadetlere kısıtlama getirilmesini onaylamadığını gösteren bir özgürlük çerçevesi çizmektedir. Mustafa Kemal dinin kutsal saydığı değerlere ve kavramlara olan saygısını her fırsatta ifade etmiştir. Benim adım, senin adın silinir, fakat o sonsuza kadar ölümsüzdür” sözleriyle İslâm peygamberinin insanlık tarihindeki yerine işaret etmiştir (Sarıkoyuncu, Atatürk, Din ve Din Adamları, s. 29). Sanatı seven ve Türk sanatının güzelliğini takdir eden Atatürk bilhassa Koca Sinan’a hayranlık duyuyordu. Bu sebeple, Türk Tarih Kurumu tarafından Sinan hakkında bir kitabın hazırlatılmasını istemiş ve bu işin yürütülmesini M. 1937’de basılan bir broşür, Türkçe ve Fransızca olarak yayımlanması tasarlanan bu eserin alacağı biçim hakkında bir fikir verdiği gibi içindeki kısa önsözde iki uzmana yardımcı olacak ekibin kimlerden oluştuğunu da göstermektedir. Ancak bu eserin hazırlanıp yayımlanması o tarihlerde gerçekleşmemiştir. Ali Saim Ülgen ve arkadaşları tarafından hazırlanan çizimler uzun yıllar Türk Tarih Kurumu’nda bekledikten sonra yayımlanabilmiştir (Mimar Sinan Yapıları, Ankara 1989). Bunun yanında Atatürk, Türk Tarih Kurumu’na 2 Ağustos 1935 gecesi yazdığı bir notla Sinan’ın heykelinin yapılması emrini vermişti. Bu istek de daha sonraki yıllarda Ankara’da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ön bahçesine dikilen Hüseyin Özkan’ın (Anka) eseri bir heykelle yerine getirilmiş oldu.

  • Bu eylemin disiplin tecavüzü kabul edilmesi “hukuki yokluk” olarak kabul edilmeli ve işlem “sebep” unsuru yönünden “yoklukla malul” sayılmalıdır.
  • Bu sebeple yakın arkadaşı Ali Fuat’la (Cebesoy) birlikte gizli örgüt kurdukları iddiasıyla tutuklandı.

Üniversiteler hem mezun ettikleri öğrencileriyle hem de bünyelerindeki bilim adamları ile bilim üreterek ülke ihtiyaçlarını karşılama fonksiyonunu yerine getirmesi gereken kurumlardır. Ancak bilimsel faaliyetler ve bilimsel çıktılar açısından üniversitelerimizin eksikliklerinin olduğunu görmekteyiz. Üniversitesini birincilikle bitiren öğrencilerimizi sadece bir plaketle uğurlama uygulamasından vazgeçeceğiz. Üniversitesini birincilikle tamamlayan her öğrencimizi, mezun olduğu bölüm veya dengi bir bölümde araştırma görevlisi olma hakkını vererek ödüllendireceğiz. Okul müdür ve müdür yardımcılarının atama, görevde yükselme ve görevden alma usul ve esaslarında adalet ve liyakate dayalı yeni düzenlemeler yapağız. Tüm bölgelerimizde öğretmen, kurum ve müfredat açısından standardizasyonu sağlayacağız. Yeniden Refah iktidarında öğretmenlerimiz özlük haklarına kavuşmuş olacaktır. Öğretmenlik mesleğini stratejik meslekler kapsamına alarak, mesleğin itibarını ve önemini artıracağız. Yeni Milli Eğitim Sistemimizde ülke ve dünya gerçeklerini göz önünde bulundurarak, her genç evladımızın geleceğe güvenle bakabileceği bir meslek-zanaat-sanat sahibi olmasını sağlayacağız. Üniversiteden mezun olan tek bir gencimiz dahi işsiz kalmayacak, üniversite diploması ‘işsizlik sertifikası’ olmaktan kurtarılacaktır. Bu amaçla uygulamalı eğitim ve staj gibi uygulamalar, kamu destekli ve zorunlu hale getirilerek, erken dönemde teorik bilgi ile uygulamaya dayalı bilginin birlikteliği sağlanacaktır. Tüm öğrencilerin akademik, sosyal ve duygusal gelişimlerinin öğretmenlerimi ve velilerimiz tarafından düzenli olarak takip edilebileceği Öğrenci Takip Sistemini oluşturacağız.

Bu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme” başlıklı altıncı bölümünde yer alan, gizli soruşturmacı görevlendirmesini düzenleyen, m.139’da tanımlanan ve görev alanı çizilen gizli soruşturmacının ne olduğunu, görevlendirilen kişi tarafından toplanan delillerin 28 Mart Bettilt tarihinde, m.139’un 4. Fıkrasına eklenen ek cümle ile hangi sınırlar çerçevesinde bu görevi yerine getirebileceği ve elde ettiği delillerin hukuka aykırılığı ele alınmıştır. Adli kontrol müessesi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.109 ila m.115’de düzenlenmiştir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez”. Kentsel dönüşüm ve depreme karşı güvenli binalar inşa etme saikleri ile hareket edildiği söylense dahi, gerek varılan sonucun bu amaca hizmet etmeyeceği ihtimali ve gerekse mülkiyet ile onun ayrılmaz bir parçası olan miras haklarının özüne müdahale içeren imkanlara sahip Kentsel Dönüşüm Kanunu muhakkak gözden geçirilmelidir. Ceza Dairesi’nin kararı ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili düzenlemeleri açıklanarak, bu kararın hukuka uygun olup olmadığı incelenip sonuca varılmaya çalışılacaktır. Hükümete, geçmişte, depremle ilgili bir kanun hükmünde kararnameçıkarma yetkisi verdik, 27 tane kanun hükmünde kararname çıkardı. Ha, depremleilgili sorunları sağlıklı çözemedi; çünkü, bir ara prefabrike evler çıkarıldı,prefabrike evlerden, hakikaten, birçoğu şimdi bomboş; ama, tabiî, birçokmüteahhit büyük bir Bettilt giriş adresi sağladı bundan. Halbuki, onların yerine kalıcı evleryapılsaydı, şimdi, hiç olmazsa, daha da sağlıklı bir şey olurdu. Yani, bilen,işin erbabı kişilere yetkiler verilir ki, verilen bu yetkiler sağlıklı birsonuca ulaşsın. Şimdi hükümete bu yetkiyi verdiğiniz zaman, hükümet içindegüçlü olan meslek grupları bu yetkiyi hükümete kullandırmak için baskıyapacaklar, onlar haklarını alacaklar; ama, öte tarafta, hükümet içinde birbaskı grubu olmayan meslek grupları, maalesef, burada herhangi bir şeyyapmayacak.

Astından hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz. Maddesi, amirlik veya üstlük durumunu kötüye kullanmanın üç ayrı çeşidini disiplin suçu olarak düzenlemiştir. “Hizmete mahsus ve değeri 250 Türk Lirasını geçmeyen eşyayı özürsüz kaybedenler veya harap olmasına sebebiyet verenler, eşyanın değeri de göz önünde bulundurularak 2 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılır” (477 SK m.52)[129]. Kısa süreli kaçma suçunun oluşabilmesi için failin kıtasından veya görev yerinden kaçma süresinin bir günden az olmaması şarttır. Bir başka deyişle suçun oluşabilmesi için ön şart; 24 saatlik gün unsurunun gerçekleşmiş olmasıdır. Kıtadan veya görev yerinden izinsiz uzaklaşılmasından itibaren 24 saat içinde yakalanan[122] veya kendiliğinden dönen faillerin fiilleri bu suçu oluşturmamaktadır. Burada en önemli unsur amir ve üste saygısızlık teşkil eden fiilin hizmette veya hizmete ilişkin hallerde yapılmasıdır[99]. Hizmet; kanunlarla, nizamlarda yapılması veyahut yapılmaması yazılmış olan hususlarla, amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir (İçHizK m.6). Hizmetin sınırlarının genel bir tanımla çizilmesi ve kapsamının genel bir anlatımla belirlenmesi, askerlik hizmetinin özelliğine nazaran pek mümkün görülmemektedir. “Hizmette veya hizmete ilişkin hallerde amire ve[93] üste zorunlu olduğu saygıyı göstermeyen veya uyarmayı saygı duruşu ile kabul edip dinlemeyenler, bir aya kadar oda veya göz hapsi ile cezalandırılırlar” (477 SK m.47). Buna karşılık bir disiplin tecavüzü söz konusu olduğunda disiplin amiri ceza ve­rip vermemek hususunda da serbesttir (AsCK m.163/2). Demek oluyor ki, disiplin kabahatlerinde faile mutlaka bir ceza ve­rilmesi gerektiği halde disiplin tecavüzlerinin affedilmesi disiplin amirinin takdirindedir.

Görüldüğü gibi, bu rakam çok düşüktür;yani, çalışan insanların sadece yüzde 7’si yükseköğretim almış oluyor. Yine, Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planında,yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 19’u örgün eğitim olmak üzere yüzde 31olarak hedeflenmiş; ancak, yüzde 18,7 örgün eğitim olmak üzere, gerçekleşmeyüzde 27,8’e ulaşmıştır. Üniversitelerin bir ülkenin, bir ilin kalkınmasında nekadar önemli olduğu hepimizce bilinmektedir. Gerçekten de, bir ülkenin, birilin kültürel, sosyal ve ekonomik yönden kalkınması için üniversiteler çokönemlidir. Üniversiteler, çağdaşlaşmanın da bir sembolüdür ve her ilde birüniversite kurulması da bu yönden bir ideal olmalıdır. Nitekim, bütünmilletvekillerimiz de, kendi illerine bir üniversite kurulması içinçalışmaktadırlar.

Benzer şekilde uzman hekim nöbetleri de hakkaniyet ölçüsünde ücretlendirilecektir. Acil servislerde, başta acil uzmanı olmak üzere uzman doktorların ve uzman sağlık destek personelinin istihdam edilmesini sağlayarak hizmet kalitesini ve tanıda doğruluk oranını artıracağız. 2016 yılında gündeme getirilen Aile Diş Hekimliği Projesi uygulamaya geçirilecektir. 3 yaşından itibaren periyodik aralıklarla çocuklarımızın diş kontrollerinin yapılması sağlanacak, çocuğun ve ailenin diş bakımı hususunda daha bilinçli bir bireyler haline getirilmesi sağlanarak daha ciddi rahatsızlıkların ve kaynak israfının önüne geçilecektir. Kapatılan tüm Sümerbank üretim tesislerini modernize ederek yeniden üretime başlamasını sağlayacağız. Sümerbank’ın bölgede aktif olması sağlanarak, bölgenin istihdam açığı nispeten kapatılacaktır. Sümerbanklar’ın; Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı gibi kurumlar başta olmak üzere kurumların tekstil ihtiyaçlarını karşılayacak üretimler yapan, ayrıca ihracat yapabilme kabiliyetine sahip bir yapıya kavuşturulmasını sağlayacağız. Hayvancılık ile ilgili kaldırılan teşviklerin tekrar uygulanması sağlanacaktır. Bölgenin önemli bir tarım ve hayvancılık potansiyeli ve bilgi birikimi bulunmaktadır.

Ne yapacaksınız; onu da bilmiyoruz, kapalı bir kutu veAnayasa Mahkemesine gider, Anayasa Mahkemesinde bu yetki kanunu iptal edilir;neticede olacak olan da budur; ama, bir ümitle, üç beş ay daha, kamuçalışanlarını oyalarsınız; bundan da fayda görmezsiniz ve yanlış da yaparsınız. Değerli arkadaşlar; eğer, kamu çalışanlarının özlük haklarıdüzenlenecekse, bunun altı ay bekleyecek hali yok. Hükümetin elinde kararnameyetkisi var, çıkarır kararnameyi, kime ne verecekse, onu verir. Özellikle,düşük gelir gruplarının maaş ve ücretlerini -emekliler dahil- iyileştirecek birdüzenlemeyi süratle yapması lazım. Aksi takdirde, çalışan insanların çektikleribu sıkıntı, devletin hizmetlerinin de iyi yürütülmesine imkân vermez. İnsanlaraldıkları ücretle geçinemiyorlarsa, sefaleti oynuyorlarsa, o insandan verimlibir çalışma bekleyemezsiniz. Değerli milletvekilleri, esasen, Yüce Meclise, personelkanunu tasarısı şeklinde getirilmesini isterdik; çünkü, bu yetki, tereddütemahal verecek şekilde geniştir.

]]>
https://www.marinascott-reiki.co.uk/bettilt-genel-secimleri-beyannamemiz/feed/ 0
Türkiyede Çevrimiçi Hak ve Özgürlükler ile Milli Güvenlik: Karşıtlığı Aşmak https://www.marinascott-reiki.co.uk/turkiyede-cevrimici-hak-ve-ozgurlukler-ile-milli-2/ https://www.marinascott-reiki.co.uk/turkiyede-cevrimici-hak-ve-ozgurlukler-ile-milli-2/#respond Tue, 21 Jan 2025 21:05:17 +0000 https://www.marinascott-reiki.co.uk/?p=4110 Türkiyede Çevrimiçi Hak ve Özgürlükler ile Milli Güvenlik: Karşıtlığı Aşmak

Kağıt üzerinde UCM, Putin ile ilgili Bettilt giriştutuklama kararı çıkarma gücüne sahiptir ve çıkan karar usulen muteberdir. Ancak hiçbir üye ülke bu kararı uygulama gücünü elinde bulundurmamaktadır. Putin’in herhangi bir UCM ülkesince tutuklanması uluslararası hukukun açık ihlali olacaktır. Fıkrası, ulusal veya uluslararası hukukça sağlanan resmi bağışıklıkların, mahkemenin bu bağışıklığın bahşedildiği kimse üzerindeki yargı yetkisine halel getiremeyeceğini hüküm altına almaktadır. Putin hakkındaki tutuklama kararı bu iki hükme dayanarak çıkarılmıştır. Mustafa Kemal’in laiklik anlayışının temelinde din ve vicdan hürriyeti yanında dinin siyasî meşruiyet ve otorite kaynağı olmaktan çıkarılması da vardır. Bu mânada laiklik, bir taraftan insanların inançlarını serbestçe yaşayabilecekleri içtimaî ve hukukî bir zeminin hazırlanmasını hedeflemekte, diğer taraftan dine siyasî meşruiyet aracı olarak başvurulmasının önlenmesini amaçlamaktadır. Laiklik anayasal düzenin ayrılmaz bir parçası olarak Cumhuriyet’in temel nitelikleri arasında yer almıştır. Atatürk’ün laiklikle ilgili düşünce ve kararlarının en belirgin özelliklerinden biri olan din ve vicdan hürriyeti anayasalarda özellikle vurgulanmıştır. Onun laiklik anlayışı bir yandan din ve vicdan hürriyetine vurgu yapmakta, öte yandan da toplumun dinî ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğine işaret etmektedir.

Bölge; sahip olduğu tır sayısı, aylık dolaşımda bulunan ağır taşıt hacmi ve komşu ülkelerden gelen talepler ile birlikte büyük bir potansiyele sahiptir. Bölgede kurulması öngörülen lojistik merkezi lojistik firmalarının yanı sıra komşu ülkelerin de ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanacaktır. Lojistik merkezi, bölgenin ihtiyacını kısa sürede ve daha az maliyetle temin etme imkânı sunacaktır. Orta vadede bu cazibeyi sağlayacak unsur İran ile ortak sanayi bölgesinin kurulacak olmasıdır. İran ile ortak sanayi bölgesi kurularak otomotiv sanayi ve demir çelik sektörü başta olmak üzere ağır sanayi tesislerinin bölgede kurulması mümkün hale getireceğiz. Yardımcı Hizmetler Sınıfında yer alan kamu personelinin niteliklerine ve görev yaptıkları süre içerisinde eğitim durumlarında meydan gelen gelişmelere göre Genel İdare Hizmetleri Sınıfına ya da Teknik Hizmetler Sınıfına geçişini sağlayacağız. Emniyet Genel Müdürlüğü içinde yaşanan kurum içi disiplin soruşturmalarının hukuki temellerden uzak ve keyfi olarak yapılmasını, yönetmeliği yeniden düzenlemek suretiyle engelleyecek, disiplin süreçlerini denetime açacak ve cezai yaptırımları orantılı hale getireceğiz. POLSAN üyeliğinin tüm EGM personeli için zorunlu olması uygulamasını kaldıracağız. 7 Kasım 2019 tarih ve sayılı Resmi Gazetede ilan edilen, “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 1. Maddesi kapsamında 2020 yılı itibarıyla karma atama uygulamasına son verildiği halde, ilgili Yönetmelik’e aykırı olarak yapılan Karma Atama sonucunda hak mağduriyetine uğrayan 2020 KPSS Öğretmenlerinin mağduriyetini, Bettilt yılında yapılacak atamaya ek 15 bin kontenjan vermek suretiyle çözüme kavuşturacağız.

Önce, 1990’da başlayan olayları veIrak’ın, bizler için, yani Türkiye için ne demek olduğunu, sizlere izah etmekistiyorum. Değerli milletvekilleri, Kuzeyden Keşif Harekâtında, Türkiye’nin denetimyetkisi oldukça fazladır. Bu harekâtı, tamamıyla Türkiye’nin kontrolündegerçekleşen bir harekât olarak kabul edebiliriz. Türkiye’nin belirlediği ilkeve kuralları içeren harekât, kurallar ve ilkeler belgesi çerçevesinde göreviniyapmaktadır. Türkiye, Ortadoğu’da önder ve ender bir ülke olmaya mahkûmdur. Dünyadevleti Osmanlı çökerken, terk ettiği topraklarda, Birleşmiş Milletlere üye 36devlet doğmuştur. Bu devletlerin halklarıyla akrabalıkları olan toplumumuz,onların problemlerine bigâne kalamaz. Türkiye’de yaşayan Boşnak kökenli Türkvatandaşlarımızın sayısı, Bosna’da yaşayanlardan fazladır.

  • Tutuklu olarak yargılanan kişiler, hükümlülerle aynı binalarda tutulmaktaydı.
  • Gazeteciler Birliği’ne göre Mayıs ayı itibarıylatahminen 123 gazeteci ülke dışındaydı ve tutuklanma korkusu nedeniyle ülkeye geri dönmedi.

7 Ağustos’a kadar süren kongrede, Osmanlı vatanının bütünlüğü ve ulusal bağımsızlığın elde edilmesi, saltanat ve halifelik makamının korunması için “kuvâ-yi milliyeyi âmil ve irâde-i milliyeyi hâkim” kılmanın esas alındığı, mütareke sınırları içinde kalan bölgelerdeki müslüman çoğunluğun da birbirinden ayrılmaz öz kardeş olduğu vurgulandı. Millî vicdandan doğan mahallî cemiyetlerin Doğu Anadolu Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla birleştirilmesi gerekli görüldü. Mustafa Kemal, alınan kararların uygulanması için oluşturulan dokuz üyeli Hey’et-i Temsîliyye’nin de başkanlığına getirildi. Bu görev, Ankara’da yeni bir meclisin toplanmasına kadar geçecek sürede onun yerel bir hükümet başkanı gibi yetkili davranmasına imkân sağlayacaktı. Erzurum Kongresi’yle ulusal direniş örgütlerinin birleştirilmesi yolunda ilk büyük adım atılırken İngilizler gibi Damad Ferid Paşa hükümeti de buna tepki gösterdi. Sadrazam toplantıyı yasa dışı saydığını belirten bir demeç verdi, Amiral Calthorpe ise bu gelişmeyi “vahim” olarak niteledi. Hükümet, İngilizler’in baskısı sonucu Mustafa Kemal ile Rauf Bey’in tutuklanarak İstanbul’a getirilmelerini kararlaştırdı (29 Temmuz). Çünkü Kâzım Karabekir’in belirttiği gibi kongre, Mustafa Kemal’in isteğiyle değil büyük ve kanlı tehlikelerin meydana geleceğini kaçınılmaz gören halkın girişimi sonucunda toplanmıştı (ayrıca bk. ERZURUM KONGRESİ).

Bu erklerden bazılarına atama veya dar seçim usulü ile görevlendirmeler yapılsa da, asıl olan mümkün olduğu kadar seçim usulünün kullanılması suretiyle birey ve millet iradesinin devlete ve millet adına hareket eden her kademeye yansımasının sağlanmasıdır. Gizli tanığın savunmanın yokluğunda uygun görülecek harici bir celsede dinlenmesi ile gizli tanığa sorulması istenen soruların önceden hazırlanıp Mahkemeye sunulması; İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.6/3-d ve Anayasa m.36/1’e aykırı olup, “silahların eşitliği” ilkesinin ve tanığı sorgulama hakkının ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Bu şekilde elde edilen gizli tanık beyanı; hukuka aykırı hale gelecek olup, Anayasa m.38/6, Ceza Muhakemesi Kanunu m.206/2-a ve m.217/2 gereğince hukuka aykırı elde edilen bu delilin dosyadan çıkarılması ve yargılamada esas alınmaması gerektiği tartışmasızdır. 6112 sayılı Radyo Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. Maddesinde; ifade ve haber alma hürriyetinin sağlanması ile televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesi, bu Kanunun amaçları arasında sayılmıştır. Bu iki amaç arasında denge doğru kurulmadığı takdirde, ifade ve haber alma hürriyeti amaç olmaktan çıkıp araç haline gelecektir. Bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin konu olduğu ceza yargılamasında maksat; maddi gerçeğin ortaya çıkartılması olduğundan, hatalı kararların verilmemesi için “delil serbestisi” kuralı benimsenmiş ve ispat için herhangi bir şekil şartı aranmamıştır. Bu nedenle her türlü delil, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir.

Hükümet, işkence konusunda “sıfır tolerans”politikasına sahip olduğunu belirtmektedir. İnsan Hakları İzleme Örgütü, “güvenilir kaynaklarca iletilmişişkence iddialarını soruşturmak için alınmış herhangi bir ciddi tedbirden haberdar olmadığını” ifade etti. Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı 2016 istatistiklerine göre hükümet, işkence iddialarıyla ilgili 42 ceza davası açtı. Hükümet, işkence iddialarıyla ilgili yürüttüğü soruşturmalar hakkında veri sağlamayı reddetti. HDP, Mart ayında yayınladığı bir raporundamahkûmların kötü muameleye uğradığına ilişkin benzer iddialara yer verdi. Raporda, İzmir Menemen Hapishanesi’nde mahpus olan ve iki kolu da olmayan Ergin Aktaş’ın cezaevinde aldığı fiziksel yardımın yetersiz olduğunu öne sürdü.

Eğitimde en temel prensiplerimizden bir tanesi de anayasamızda devlete bir görev olarak verilmiş olan bireylerin manevi mutluluğunu geliştirme vazifesinin devlet tarafından etkin şekilde yerine getirilmesi suretiyle yeni nesillerimizin ahlak ve fazilet bakımından üst düzeyde yetiştirilmesidir. Yeni nesillerimizin dini ve ahlaki hasletlerle donanması, helal ve haram bilincine sahip şuurlu bireyler olarak yetişmeleri için gerekli her türlü tedbir alınacak, eğitim politikamızda ve geliştireceğimiz yeni müfredatta ‘önce ahlak ve maneviyat’, ‘irade yönetimi’ ve ‘hakkı üstün tutma’ prensipleri hâkim olacaktır. Yeniden Refah İktidarında, gençlerimizin yetenekleri açığa çıkarılacak ve desteklenecektir. Gençlerimizin kabiliyetli olduğu, eğitim aldıkları veya eğitim almayı talep ettikleri alanlarda gelişimleri Gençlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile desteklenecektir. Bir meslek lisesinde okusun veya okumasın, her gencimiz, ilgi alanlarına göre en az bir mesleği edinmiş olarak lise öğrenimi tamamlayarak, üniversite hayatına başlayacaktır. Gençlerimizin üniversite yaşamları, talep etmeleri halinde, lise öğreniminde edindikleri mesleklerini geliştirmek üzere desteklenecektir. Gençlerimizin sevdikleri mesleği icra etmeleri halinde yüksek verimlilik gösterecekleri gerçeğinden hareketle, gençlerimizi tatmin edecek şekilde istihdam sağlanması hem gençlerimiz hem de ülkemiz açısından hayati önem taşımaktadır. Bu sayede, genç işsizliği ile etkin şekilde mücadele edecek ve gençlerimizin önündeki bu endişe verici tabuları ve engelleri ortadan kaldıracağız.

Cumhuriyet’in kuruluş yıllarındaki güçlüklere rağmen Türk tarihinin araştırılmasına çeşitli imkânlar hazırlayan Atatürk 1928’den itibaren daha sistemli bir şekilde tarihle ilgilenmeye başladı. Okul kitapları başta olmak üzere bütün tarih kitaplarını toplatarak incelemeye aldırdı. Böylece çoğunluğunu tarih kitaplarının oluşturduğu Atatürk’ün kütüphanesi kurulmuş oldu. Atatürk’ün dil ve özellikle terim konusunda Ziya Gökalp’in etkisi altında kaldığı doğrudur. Fakat hars, mefkûre, halkiyat, Türkiyat, Şarkiyat gibi terimler ortaya atan Gökalp’in yeni terimleri Arapça’ya dayandırmasını Atatürk benimsememiş, mefkûre yerine “ülkü”yü, hars yerine de “kültür”ü kullanmıştır. Atatürk’ün başlattığı dil inkılâbı yabancı ülkelere ve özellikle bazı İslâm devletlerine örnek olmuştur. Nitekim 1934’te Türkiye’ye gelen İran Şahı Rızâ Pehlevî ülkesine dönünce bir dil akademisi kurdurmuştur.

]]>
https://www.marinascott-reiki.co.uk/turkiyede-cevrimici-hak-ve-ozgurlukler-ile-milli-2/feed/ 0
Kurumsal Uyum https://www.marinascott-reiki.co.uk/kurumsal-uyum-6/ https://www.marinascott-reiki.co.uk/kurumsal-uyum-6/#respond Tue, 21 Jan 2025 21:04:03 +0000 https://www.marinascott-reiki.co.uk/?p=4108 Kurumsal Uyum

Alternatif Bank ilgili mevzuat çerçevesinde Banka Uyum Politikası’nı oluşturmuşBettilt giris olup, Uyum Birimi’nin kurulması, Uyum Görevlisi’nin atanması ve yazılı Banka politika ve prosedürlerinin oluşturulması süreçlerini tamamlamıştır. Suç gelirleri ve aklamayla mücadeleye yönelik izleme, kontrol, risk yönetimi, iç denetim ve eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir. Bunun yanı sıra, Mevzuat ve Uyum Bölümü, Mevzuat Birimi, sağlamış olduğu danışmanlık hizmetleri çerçevesinde Genel Müdürlük birimleri ve şubelerden alınan bankacılık mevzuatına ilişkin soruları yanıtlamaktadır. 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre alınan ve Resmi Gazete’de yayımlanan malvarlığının dondurulması ve bu kararın kaldırılmasına ilişkin kararlar gecikmeksizin uygulanır. Ayrıca uluslararası finansal sistem ile birlikte ülkemiz bankalarınca da göz önünde bulundurulması gereken benzer diğer uluslararası listelerde (ABD, Avrupa Birliği, BM vbg.) yer alan yaptırım kapsamındaki kişi ve kuruluşlarla iş ilişkisine girilmemesi için gerekli tedbirler alınır.

Alternatif Bank Mevzuat ve Uyum Bölümü, Uyum Birimi, Banka’nın 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun (Kanun) ile 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun ve bu kanunlara dayanılarak yürürlüğe konulan suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesine ilişkin yükümlülüklere uyumun sağlanmasından sorumludur. Bankamızca sunulan hizmetlerden, suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı amacıyla yararlanılması ya da Kanun ve Kanun uyarınca çıkarılan yönetmelik ve tebliğlere tam olarak uyulmaması gibi nedenlerle Bankamızın ya da çalışanlarımızın maruz kalabileceği mali, itibari ve operasyonel risklerin tanımlanması, derecelendirilmesi, izlenmesi, değerlendirilmesi ve azaltılmasını sağlamak ve asgari düzeyde müşterinin tanınmasına ilişkin esaslar için uygulanacak Banka içi tedbirleri belirlemektir. Alternatif Bank olarak, suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadeleye yasa ve düzenlemelere uyumun ötesinde bir önem vermekte; bu mücadeleyi aynı zamanda bir sosyal sorumluluk olarak görmekte; Bankamızın ulusal ve uluslararası piyasalardaki itibarının, bu piyasalara uyum ve entegrasyonun vazgeçilmez bir unsuru olarak benimsemekteyiz. Banka’nın suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı kapsamındaki risklerden korunması ve faaliyetlerinin Kanun, yönetmelik ve tebliğlerle, kurum politika ve prosedürlerine uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin sürekli olarak izlenmesi ve kontrol edilmesidir. Suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi ile ilgili iç denetim değerlendirmelerinin önemi açıklanmaktadır. Gerçek faydalanıcının belirlenmesi amacıyla hesap açılışı sırasında müşterilerle düzenlenen Bankacılık Hizmet Sözleşmelerinde, Alternatif Bank nezdinde açılan ve açılacak hesaplar ve bu hesapların üzerinden yapılan işlemlerin müşterinin kendi adına ve kendi hesabına yapıldığını; müşterinin açılan hesapta başkası hesabına hareket etmesi halinde 5549 sayılı Kanun ve ilgili alt mevzuatı kapsamında kimin hesabına işlem yaptığını ve ilgili kişinin kimlik bilgilerini Banka’ya derhal bildireceğine yönelik beyanı alınmaktadır. Müşteri kabulü sırasında kimlik ve adres tespitinin yanısıra, ibraz edilen belge ve bilgilerin kendi içinde tutarlılığı değerlendirilir, müşterinin bankayı tercih etme nedeni ve hesap açma amacı, müşterinin mesleği, gelir getiren ana faaliyet konusu hakkında bilgi alınır. Bankacılık faaliyetlerinin yerine getirilmesinde, ilgili kanunlar ve bu kanunlar uyarınca yetkilendirilen kurumlarca yapılan düzenlemelere uyumun sağlanması esas teşkil etmektedir. Bu kapsamda, Alternatif Bank Yönetim Kurulu Denetim ve Mevzuata Uyum Komitesi’ne bağlı olarak görev yapan Mevzuat ve Uyum Bölümü, Mevzuat Birimi tarafından günlük olarak Resmi Gazete ve ilgili kurum sitelerinden mevzuat takibi yapılmakta ve güncel mevzuat değişiklikleri yorumlanarak Banka içinde ilgili birimlere/bölümlere duyurulmaktadır. Resmi kurumlardan (BDDK, TCMB, SPK, MASAK, Hazine ve Maliye Bakanlığı vb.) Banka’ya ulaşan yazıların takibi ve bu yazıların Banka içinde dağıtımı da Mevzuat ve Uyum Bölümü, Mevzuat Birimi tarafından gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, Alternatif Bank’ın gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeyi planladığı faaliyetler ile yeni ürün, proje, reklam ve tanıtım kampanyaları ile ilgili süreç ve dokümantasyon yasal mevzuata, Banka içi politika ve prosedürlere uygunluk çerçevesinde incelenmektedir.

  • Alternatif Bank Mevzuat ve Uyum Bölümü, Uyum Birimi, Banka’nın 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun (Kanun) ile 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun ve bu kanunlara dayanılarak yürürlüğe konulan suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesine ilişkin yükümlülüklere uyumun sağlanmasından sorumludur.
  • Resmi kurumlardan (BDDK, TCMB, SPK, MASAK, Hazine ve Maliye Bakanlığı vb.) Banka’ya ulaşan yazıların takibi ve bu yazıların Banka içinde dağıtımı da Mevzuat ve Uyum Bölümü, Mevzuat Birimi tarafından gerçekleştirilmektedir.

Kimlik tespitinin tam olarak yapılamaması, iş ilişkisinin amacı hakkında yeterli bilgi edinilememesi durumlarında iş ilişkisi tesis edilmez, talep edilen işlem gerçekleştirilmez. Bankamız bu kapsamda kendi adına ve fakat başkası hesabına hareket eden kimselere sorumluluklarını hatırlatmak amacıyla gerekli duyuruları müşterilerine hizmet verdiği tüm şubelerinde müşterilerin rahatça görebileceği şekilde ilan etmektedir. Şüpheli işlem bildirimlerinin nasıl yapılması gerektiğine, tespit edilen bildirimler ile ilgili izlenecek prosedür ve uygulamalar ile şüpheli işlem bildirimlerinin gizliliğine değinilmektedir.

]]>
https://www.marinascott-reiki.co.uk/kurumsal-uyum-6/feed/ 0